NASA, Mars’ta yaşam izlerini barındıran kanıtları yok etmiş olabilir!
Almanya’da Berlin Teknik Üniversitesi’nde astrobiyolog Dirk Schulze-Makuch, NASA’nın Mars’ta yaşam izleri arayışı sırasında biyolojik kanıtları yok etmiş olabileceğini iddia etti. Bilim insanı, biyolojik yaşam izlerini aramak için ABD’li uzay ajansının..
Yayınlanma:18 Kasım 2024 - 05:40
Güncelleme:18 Kasım 2024 - 05:40
11 views
Almanya’da Berlin Teknik Üniversitesi’nde astrobiyolog Dirk Schulze-Makuch, NASA’nın Mars’ta yaşam izleri arayışı sırasında biyolojik kanıtları yok etmiş olabileceğini iddia etti. Bilim insanı, biyolojik yaşam izlerini aramak için ABD’li uzay ajansının yeni bir misyona ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Mars’ta bugüne kadar yapılan tüm keşiflerde yaşam olduğuna dair kesin bir kanıt bulunamadı.
Ancak, 1970’lerde Viking uzay araçları kızıl gezegene güvenli bir şekilde inen ve onu keşfeden ilk ABD misyonuyla beraber buna yaklaşmıştı.
Almanya’daki Berlin Teknik Üniversitesi’nden astrobiyolog Dirk Schulze-Makuch’a göre, Mars’ta mikrobiyal yaşamın izlerini tespit etmek için yapılan bir deney ölümcül olabilirdi.
Makuch, yöntemlerin kendi içinde yıkıcı olabileceğini düşünüyor.
Eğer öyleyse, gelecekteki deneyleri tasarlarken Mars’ın ekolojisini iyice gözden geçirmek gerekiyor.
İki Viking uzay aracının 1976’da Mars’a indiğinde bir hedef listesi vardı.
Bunlardan biri de Mars toprağında biyo-imzalar yani yaşamın varlığına işaret eden molekül izlerin olup olmadığını test etmek üzere tasarlanmış bir dizi deney gerçekleştirmekti.
Bugüne kadar Mars’ta gerçekleştirilen tek özel biyolojik deneyler bunlar oldu.
Bu deneylerden biri olan gaz kromatograf-kütle spektrometresi (GCMS) klorlu organik maddeler buldu.
O dönemde bu sonuç, insan temizlik ürünlerinden kaynaklanan bir kirlenme olarak yorumlanmış ve dolayısıyla biyoloji belirtileri için boş bir tespit olarak değerlendirilmişti.
Artık klorlu organiklerin Mars’a özgü olduğunu biliyoruz, ancak bunların biyolojik mi yoksa biyolojik olmayan süreçlerle mi üretildiği ise bilinmiyor.
Son yıllarda Viking biyolojik deneylerinin yıkıcılığı hakkında bazı spekülasyonlar oldu.
GCMS’nin içindeki çeşitli materyalleri ayırmak için numuneleri ısıtması gerekiyordu.
Daha sonra yapılan analizler, bu durumun bulması umulan organik maddeleri yakmış olabileceğini ortaya koydu.
Schulze-Makuch, diğer deneylerin de aynı şekilde kanıtları yok etmiş olabileceklerini de öne sürüyor.
Makuch, “Eğer Mars’ın aşırı kurak koşullarında hayatta kalan organizmalarla ilgili bu çıkarımları doğruysa, NASA’nın kızıl gezegende yaşam arayışında uzun süredir izlediği strateji olan ‘suyu takip etmek’ yerine, mikrobiyal yaşamı bulmanın bir yolu olarak hidratlı ve higroskopik bileşikleri yani tuzları takip etmeliyiz.” dedi.
Ayrıca biyolojik yaşam izlerini aramak için yeni bir misyona ihtiyaç olduğunu belirten Makuch, “Viking biyoloji deneylerinden yaklaşık 50 yıl sonra, artık Mars ortamını çok daha iyi anladığımıza göre, başka bir yaşam tespit görevinin zamanı geldi.” diye konuştu.