İbn Haldun’un “tavırlar teorisi” ve Manchester City: Bir dönem sona mı eriyor?
İbn Haldun’un “tavırlar teorisi” göz önüne alındığında görkemli günlerinden uzaklaşan İspanyol teknik direktör Pep Guardiola yönetimindeki Manchester City’nin gerileme ve belki de çöküş dönemine girdiği görülüyor. Çok sayıda kupa zaferi..
Yayınlanma:18 Aralık 2024 - 08:51
Güncelleme:18 Aralık 2024 - 08:51
2 views
İbn Haldun’un “tavırlar teorisi” göz önüne alındığında görkemli günlerinden uzaklaşan İspanyol teknik direktör Pep Guardiola yönetimindeki Manchester City’nin gerileme ve belki de çöküş dönemine girdiği görülüyor. Çok sayıda kupa zaferi ve rekorun yanı sıra oyun sistemiyle futbolu değiştiren Guardiola, son 11 maçta 8 mağlubiyet yaşayan Manchester City’de kariyerinin en kötü dönemini geçiriyor. “Kendime zarar vermek istedim” ve “Durmanın bana iyi geleceğini düşünüyorum” açıklamalarıyla gündeme gelen Guardiola’nın kötü gidişata çare bulup bulamayacağı ise merak konusu.
Sosyolog, tarihçi ve devlet adamı İbn Haldun’un “tavırlar teorisi” göz önüne alındığında görkemli günlerinden uzaklaşan İspanyol teknik direktör Pep Guardiola yönetimindeki Manchester City’nin gerileme ve belki de çöküş dönemine girdiği futbol dünyasında artık sesli şekilde dile getirilebilir.
Görüş ve eserleriyle Doğu ve Batı medeniyetlerini etkileyen İbn Haldun’a göre devletler de insanlar gibi doğar, büyür, yaşar ve ölür.
İbn Haldun’un tavırlar teorisine dayanan bu görüşe benzer şekilde futbol dünyası da yıllar içinde kulüp, yönetici, futbolcu ve teknik direktörlerin sportif anlamda çok defa bu tip evrelerden geçtiğine şahit oldu.
Manchester United ve Arsenal’ın lig ve Avrupa kupalarındaki uzun süreli şampiyonluk hasreti, Avrupa’da başarıyı özleyen Milan, Juventus ve Barcelona’nın istikrarsız görüntüsü, hatta Ajax ve Benfica gibi takımların Avrupa arenasındaki eski başarılı günlerinden uzaklaşması, bu teorinin kulüp bazında sadece birkaç örneği olarak göze çarpıyor.
Seneler boyunca çok sayıda imparatorluğun içinden geçtiği durumu özetleyen söz konusu teoride, her devlet bu süreçleri yaşar ve bunlar döngüsel şekilde tekrarlanır.
Sportif anlamda gerileme, Guardiola’nın çözüm bulmakta zorlanması, taraftarların bir bölümünün teknik adam ve oyunculara tepkisi ve finansal fair play ihlalleri nedeniyle camianın üzerinde “Demokles’in kılıcı” gibi sallanan yaptırım ihtimalinin ışığında, Manchester City’nin bu teoriye futbol dünyasındaki son örnek olup olmayacağını ise zaman gösterecek.
Tarihin en iyi teknik direktörleri arasında gösterilen Pep Guardiola, Manchester City’nin kötü gidişatına çare bulamıyor.
Abu Dabi United Group’un 2008’de satın almasının ardından yükselişe geçen Manchester City, yaklaşık 1,5 aydır sergilediği performansla görkemli günlerinden uzak bir görüntü çiziyor.
Son 11 maçta sadece bir kez galip gelen Manchester ekibi, söz konusu dönemde 8 mağlubiyet ve 2 beraberlik yaşadı.
Guardiola’nın kariyerinde görmeye alışık olmadığımız şekilde yaşanan bu olumsuz süreç, “Futbolda bir dönem kapanıyor mu?” sorusunu akıllara getirdi.
Teknik direktörlüğü boyunca Barcelona, Bayern Münih ve Manchester City ile sayısız başarı elde eden Guardiola, 17 yıllık kariyerinin en zor dönemini geçiriyor.
Manchester City’nin başında kariyerinin en uzun mağlubiyet serisini yaşayan İspanyol teknik direktör, çalıştırdığı takımlarda ilk kez ligde üst üste 4, tüm kulvarlarda ise art arda 5 maç kaybetti.
Zorlu sürece rağmen geçen ay 2027’ye kadar sürecek yeni sözleşme imzalayan Guardiola, takımıyla altısı Premier Lig ve biri UEFA Şampiyonlar Ligi olmak üzere 18 kupa kazandı.
İspanyol çalıştırıcı, birçok kupa zaferi ve rekorun yanında futbolu değiştiren adam olarak da tarihe geçti.
Pasa dayalı topa hakim olma özelliğiyle öne çıkan Guardiola’nın oyun sistemi, çok sayıda teknik direktörün örnek almasıyla futbolun değişim geçirmesine de sebep oldu.
Sahada alınan sonuçlar ve sportif gerçekler bir yana Guardiola’nın üst üste gelen kötü sonuçların ardından son dönemde büründüğü ruh hali de işlerin yoluna girmesinde büyük engel teşkil ediyor.
İspanyol teknik adamın karşılaşmalar sırasındaki jest ve mimiklerinin yanı sıra yaşadığı stres sebebiyle tırnaklarıyla yüzünü çizmesi de psikolojik olarak ne kadar zorlandığını gözler önüne serdi.
Guardiola, 3-0 öne geçmelerine rağmen Feyenoord ile 3-3 berabere kaldıkları Şampiyonlar Ligi maçının ardından muhabirin “Yüzünüzde çizikler var, sebebi nedir?” sorusuna “Tırnağımla çizdim. Kendime zarar vermek istedim.” cevabını verdi.
Guardiola’nın Liverpool’a deplasmanda 2-0 kaybettikleri mücadele esnasında ise Anfield tribünlerine alışık olmadık şekilde Premier Lig’deki şampiyonluk sayısına atfen parmaklarıyla yaptığı 6 işareti de psikolojik anlamda zorlandığının bir başka ispatı oldu.
Pep Guardiola, içinden geçtiği zor durumla alakalı verdiği bir röportajda, teknik direktörlüğe ara verebileceğini ifade etti.
Başka bir kulüp takımında çalışacak yeterli enerjiye sahip olmadığını belirten Guardiola, “Başka bir takımı yönetmeyeceğim. Uzun vadeli bir gelecekten bahsetmiyorum ama Manchester City’den ayrılıp başka bir ülkeye gidip şu an yaptığımın aynısını yapmayacağım. Başka bir yerden başlama düşüncesi ve tüm antrenman süreci… Hayır, belki milli takım ama bu farklı. Durmanın bana iyi geleceğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Manchester City, 30 Ekim’de Tottenham karşısında yaşanan mağlubiyetle başlayan 11 maçlık zorlu dönemde bir galibiyet alabildi.
Guardiola’nın öğrencileri, söz konusu süreçte Tottenham’a İngiltere Lig Kupası’nda 2-1 ve Premier Lig’de 4-0 yenildi. Ligde Bournemouth ve Brighton’a 2-1, Liverpool’a 2-0 kaybeden Manchester ekibi, Crystal Palace ile 2-2 berabere kaldı, son olarak da derbide Manchester United’a 2-1 mağlup oldu.
UEFA Şampiyonlar Ligi’nde ise Sporting Lizbon’a 4-1 ve Juventus’a 2-0 yenilen Manchester City, Feyenoord ile 3-3 berabere kaldı.
Bu süreçte tek galibiyetini Nottingham Forest’a karşı alan Manchester City, rakibini 3-0 mağlup etti.
Premier Lig’de 16 haftada topladığı 27 puanla 5. sırada bulunan Manchester City, Şampiyonlar Ligi’nde ise 6 hafta sonunda 8 puanla 22. sırada yer aldı.
Premier Lig yönetimi, Şubat 2023’te yaptığı açıklamada, bağımsız kurulun gerçekleştirdiği soruşturma sonucu Manchester City’nin 2009’dan bu yana 115 kez finansal fair play kurallarını ihlal ettiğinin saptandığını duyurdu.
Mart 2025’e kadar sonuçlanması beklenen ve Manchester City’nin ciddi cezalar alabileceği öne sürülen dava, camianın üzerinde “Demokles’in kılıcı” gibi sallanırken kara bulutlara da neden oluyor.
Manchester City’nin suçlu bulunması halinde küme düşme, Lig Kupası, Federasyon Kupası, Şampiyonlar Ligi ve FIFA Kulüpler Dünya Kupası’ndan men cezası alabileceği öne sürülüyor.
Kulübün çiğnediği kurallar arasında, sponsorluk gelirleri ve işletme maliyetleri başta olmak üzere kulübün mali durumunu gerçek ve adil biçimde yansıtan doğru bilgilerin verilmemesi (2009-10’dan 2017-18 sezonuna kadar), teknik direktör sözleşmelerinde ücretle ilgili tüm ayrıntıların bulunmaması (2009-10’dan 2012-13 sezonuna kadar), kulüp lisansı ve finansal fair play kuralları dahil UEFA düzenlemelerine uyulmaması (2013-14’ten 2017-18 sezonuna kadar) öne çıkıyor.UEFA, 2012-2016 yıllarındaki finansal fair play kurallarına uymadığı gerekçesiyle Manchester City’ye 2020-21 ile 2021-22 sezonları için Avrupa kupalarından men ve 30 milyon avro para cezası vermişti.Kulübün itirazı sonucu Spor Tahkim Mahkemesi (CAS), UEFA organizasyonlarından men cezasını kaldırmış, para cezasını da 10 milyon avroya indirmişti.