Otizme çare olabilir! Türk ve ABD’li bilim insanları keşfetti… Hastalıkların kaynağında “silya geni” olabilir

Türk ve ABD üniversitelerinden genetik uzmanları, entelektüel yeti yetersizliği ve otizm spektrumuna yol açan “CC2D1A” genindeki farklılıkların değişik hastalıklara da neden olduğunu kanıtladı. 4 yıl süren çalışmada, entelektüel yeti yetersizliği..

Otizme çare olabilir! Türk ve ABD’li bilim insanları keşfetti… Hastalıkların kaynağında “silya geni” olabilir
Yayınlanma: Güncelleme: 10 views

Otizme çare olabilir! Türk ve ABD'li bilim insanları keşfetti... Hastalıkların kaynağında

Türk ve ABD üniversitelerinden genetik uzmanları, entelektüel yeti yetersizliği ve otizm spektrumuna yol açan “CC2D1A” genindeki farklılıkların değişik hastalıklara da neden olduğunu kanıtladı. 4 yıl süren çalışmada, entelektüel yeti yetersizliği ve otizm spektrumuna neden olan CC2D1A geni silinen kurbağa embriyolarının kalbinin sağda olduğu, böbreklerinde kist ve beyin omurilik sıvısında akım bozukluğu gözlendi. BUÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şehime Gülsün Temel, “⁠Geni ‘silya geni’ olarak literatüre tanımladık. Bunu literatüre ilk tanımlayan biziz.” dedi.

Akraba evliliği yapan çift, 2020 yılında iki çocuğunun davranış bozukluğu şikayetiyle Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Hastanesine başvurdu.
Hastanede yapılan tetkiklerde kardeşlere, CC2D1A geninin neden olduğu sendromik olmayan entelektüel yeti yetersizliği ve hafif otizm spektrumu teşhisi konuldu. CC2D1A geninin farklı hastalıklarla ilişkisini daha geniş çapta incelemek amacıyla Yale Üniversitesi ile protokol imzalandı.
BUÜ ve ABD’nin Yale Üniversitesi yürütücülüğünde Abdullah Gül, Çanakkale Onsekiz Mart ve İstanbul Medeniyet üniversitelerinden akademisyenlerin, MarmaRare Group adlı çalışma grubu ve Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Genetik Tanı Merkezi’nin de dahil olduğu 20 kişilik araştırma ekibi, gen üzerinde yaklaşık 4 yıl bilimsel çalışma yürüttü.Kurbağanın embriyolarında CC2D1A geni işlevsiz hale getirildi ve hayvanın kalbinin sol yerine sağda olduğu tespit edildi. Ayrıca, embriyonun böbreklerinde kist ve beyin omurilik sıvısında akım bozukluğu gözlendi.
Yapılan bilimsel çalışmayla CC2D1A geni varyantının sadece entelektüel yeti yetersizliği ve otizm spektrumu ile ilişkili olmadığı, organ gelişimi ve sistem bozukluklarına neden olabileceği ortaya konuldu.Bilim insanları, hastalıkların modellenerek patofizyolojilerinin (hastalığın nedenlerini inceleyen bilim dalı) ortaya konulması, teşhisi ve tedavisinde yeni stratejilerin geliştirilmesi için çalışmalarını sürdürüyor.
Bu kapsamda, CC2D1A geninin mutasyonlarının erken dönemde tespit edilebilir hale gelmesi hedefleniyor.Ailelerin hastalıklarla ilgili bulgular bakımından bilgilendirilerek rahatsızlığın risklerini erken hamilelik döneminde öğrenebilmeleri, uygulanacak özel destek tedavi yöntemleri ve yaşam düzenlemeleriyle bu tür hastalıkların etkilerinin minimize edilmesini amaçlıyor.
Entelektüel yeti yetersizliği ve otizm spektrumuna yol açan CC2D1A geninin varyantlarının farklı fenotiplerle ilişkilendirilmesi sonucu belirlenerek “silya geni” adı verilen bilimsel keşif, ABD merkezli biyomedikal ve yaşam bilimleri dergisi “Life Science Alliance”ta yayımlandı.MEYVE SİNEKLERİ ÜZERİNDE DE DENENDİÇalışmanın paydaşlarından BUÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Ana Bilim Başkanı Prof. Dr. Şehime Gülsün Temel, Türk bilim insanları olarak dünya tıp literatürüne önemli bir katkı sağladıklarını söyledi.
Araştırmanın sonuçları hakkında bilgi veren Temel, şöyle konuştu:”Kurbağa, insana çok uzak gibi görünse de ‘insanın ikizi’ diye yayın vardır. Genlerimiz yüzde 80’e yakın aynı. Dolayısıyla biz bu geni Yale Üniversitesinde kurbağada sildik, geni işlevsiz hale getirdik. Kurbağanın gelişim süreçlerini takip ettik. Kurbağada kalp solda değil tam tersi tarafta oldu. Böbreklerinde kist gelişti. Beyin omurilik sıvısında akım bozuldu.”Aynı çalışmanın meyve sinekleri üzerinde de denendiğini bildiren Temel, toplu bulunma eğiliminde olan bu sineklerde CC2D1A geni silindiğinde, sineklerin birbirinden aynı otizm spektrumlu hastalarda gördüğümüz gibi izole olarak farklı yerlerde durduklarını ifade etti.Araştırma ve geliştirme çalışmalarının sürdüğünü dile getiren Temel, “Geni ‘silya geni’ olarak literatüre tanımladık. Bunu literatüre ilk tanımlayan biziz.”

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.