CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Ä°srail ile Lübnan arasında yürürlüğe giren ateÅŸkes anlaÅŸmasından memnuniyet duyduklarını söyledi. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Sahada sükunetin muhafazası noktasında tüm tarafların, bilhassa da Ä°srail’in sorumluluklarını harfiyen yerine getirmesini..
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Ä°srail ile Lübnan arasında yürürlüğe giren ateÅŸkes anlaÅŸmasından memnuniyet duyduklarını söyledi. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Sahada sükunetin muhafazası noktasında tüm tarafların, bilhassa da Ä°srail’in sorumluluklarını harfiyen yerine getirmesini bekliyoruz.” dedi. MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli’nin Ä°mralı çaÄŸrısına da deÄŸinen ErdoÄŸan, “Sayın Bahçeli cesur ve ezberleri bozan bir teklif ortaya koymuÅŸtur. Meseleyi tüm yönleriyle ele alıyoruz. Sayın Bahçeli ile tam bir mutabakat halindeyiz, uyum ve eÅŸ güdüm içinde hareket ediyoruz. Türkler ile Kürtler arasına örülmek istenen terör duvarını yıkıp atacağız.” diye konuÅŸtu.
CumhurbaÅŸkanı ve AK Parti Genel BaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuÅŸtu.
“CUMHUR Ä°TTÄ°FAKI TARÄ°HÄ° BÄ°R SORUMLULUKLA KARÅžI KARÅžIYA”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında dünyanın, yeni ve köklü bir değişimin eşiğinde olmanın sancısını yaşadığını söyledi.
Bölgenin, kuzeyi ve güneyiyle savaÅŸların, çatışmaların, katliamların, zulümlerin girdabında adeta cayır cayır yandığını vurgulayan ErdoÄŸan, böyle bir iklimde Cumhur Ä°ttifakı olarak tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya olduklarını, Türkiye’nin hem siyasi ve ekonomik istikrarını korumanın hem sosyal barışını tahkim etmenin hem de hedeflere doÄŸru yürüyüşü sürdürmenin mücadelesini verdiklerini ifade etti.
“Esasen karşımızdaki bu tablo sadece AK Parti ve Cumhur Ä°ttifakı ile sınırlandırılamayacak kadar önemlidir.” ifadesini kullanan ErdoÄŸan, şöyle devam etti:
“Siyaset yelpazesinin neresinde olursa olsun kendini bu ülkeye, bu millete karşı mesul hisseden herkesin bu mücadeleye destek vermesi, katkı sunması, en azından yıkıcı muhalefetten kaçınması gerekir. Söz konusu vatan, millet, devletse gerisi sadece birer teferruattır. Dünyanın pek çok yerinde milli meselelerde iktidar-muhalefet ayrımı olmadan ortak bir duruÅŸ sergilendiÄŸi hepimizin malumudur. Åžahsen biz de yarım asra yaklaÅŸan siyasi hayatımızın tamamında bunu savunduk. Ayrıştıran deÄŸil birleÅŸtiren; kutuplaÅŸtıran deÄŸil kucaklaÅŸtıran; ortak deÄŸerler etrafında toplumun tüm kesimlerini buluÅŸturmaya çalışan tarzı siyasetle ülkemize hizmet etmenin gayretinde olduk. Muhataplarımızdan çoÄŸu zaman arzu ettiÄŸimiz yaklaşımı görmesek de kardeÅŸlik siyasetimizde eser ve hizmet politikamızdan ödün vermedik.”
“Ä°SRAÄ°L Ä°LE LÃœBNAN ARASINDA YÃœRÃœRLÜĞE GÄ°REN ATEÅžKES ANLAÅžMASINDAN MEMNUNÄ°YET DUYUYORUZ”
ErdoÄŸan, 14 AÄŸustos 2001’den beri Yunus Emre misali gönüller yapmaya geldiklerini belirterek, sadece vatan toprakları üzerinde deÄŸil bölgeden baÅŸlayarak tüm dünyada barışın, huzurun, adaletin ve iÅŸbirliÄŸi ruhunun hakim olması için gece gündüz koÅŸturduklarını söyledi.
“Türkiye, küresel siyasetin kutup baÅŸlarından biri olma rolünü günden güne güçlendirmektedir.” diyen ErdoÄŸan, “1000’inci gününü geride bırakan Rusya-Ukrayna savaşı ve 14’üncü ayına ulaÅŸan Gazze soykırımı dahil coÄŸrafyamızdaki tüm krizlerin çözümü için yoÄŸun çaba içindeyiz. Ä°srail ile Lübnan arasında bu sabah itibarıyla yürürlüğe giren ateÅŸkes anlaÅŸmasından memnuniyet duyuyoruz. Sahada sükunetin muhafazası noktasında tüm taraftarların, bilhassa da Ä°srail’in sorumluluklarını harfiyen yerine getirmesini bekliyoruz. Gazze’de katliamın durması ve kalıcı ateÅŸkesin tesisi için Türkiye olarak her türlü katkıya hazır olduÄŸumuzu ifade ediyorum.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
“TÃœRKÄ°YE’YE CUMHURÄ°YET TARÄ°HÄ°NÄ°N EN BAÅžARILI YILLARINI YAÅžATTIK”
Diplomasi alanında yaptıklarına iliÅŸkin video gösteriminin ardından konuÅŸmasına devam eden ErdoÄŸan, bütün diplomatik hamlelerini siyasi kimliÄŸiyle deÄŸil bu ülkenin ve milletin bir ferdi olarak gerçekleÅŸtirdiÄŸini vurguladı. ErdoÄŸan, mensubu olmaktan daima ÅŸeref duyduÄŸu Türk milletine en iyi ÅŸekilde hizmet etmenin derdinde; mazlum ve maÄŸdurların umudu olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni her alanda bayındır kılmanın, güçlü, müreffeh, muteber, muvaffak bir ülke haline getirmenin peÅŸinde olduklarını kaydetti.
Türkiye Yüzyılı’nı inÅŸa etmenin haklı heyecanı, gururu ve gayreti içerisinde olduklarının altını çizen ErdoÄŸan, “Söz verdik, ahdettik, sarsılmaz bir inançla hedefimize kilitlendik. Allah’ın inayeti, milletimizin desteÄŸiyle Türkiye Yüzyılı hedefimize mutlaka kavuÅŸacağız.” diye konuÅŸtu.
Erdoğan, şunları kaydetti:
“Tüm bunları söylerken ÅŸu gerçeÄŸi de ıskalamıyoruz. Ãœlkemizde maalesef kendisi tuÄŸla üstüne tuÄŸla koymadığı gibi yapılan her iÅŸi engelleyen, engelleyemediÄŸinde de itibarsızlaÅŸtırmaya çalışan marazi bir muhalefet anlayışı mevcuttur. GeçtiÄŸimiz 22 yıl boyunca yaptığımız her hizmeti, inÅŸa ettiÄŸimiz her eseri, ülkemizin hanesine yazdırdığımız her kazanımı bu zihniyete raÄŸmen baÅŸardık. Böyle ağır bir vebali omuzlamanın bilinciyle, millete mahcup olmamak için umutla, sevdayla, düşle çalıştık, çabaladık, ter döktük. Önümüze çıkan engellerin üstüne üstüne yürüdük. Fırsatçılara, fesatçılara, içerdeki ve dışardaki bedhahlara raÄŸmen Türkiye’ye cumhuriyet tarihinin en baÅŸarılı yıllarını yaÅŸattık.”
“AMERÄ°KA’DA SAATLERCE HAMBURGERCÄ°DE NE YAPTIÄžINI O GÃœN BUGÃœNDÃœR AÇIKLAYAMADI”
Bugün de bu hastalıklı zihniyetin yeni hezeyanlarıyla uğraştıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
“Açıkçası bunlar için her nefesin, ayırdığımız her vaktin ziyan ve beyhude olduÄŸunu biliyoruz. Ama biz bunlara hak ettikleri cevapları vermediÄŸimizde densizlik çıtasını yükseltiyor, cüretlerini artırıyor, kendilerini layüsel görmeye baÅŸlıyorlar. CHP’nin siyasetten tardedilen eski genel baÅŸkanının geçtiÄŸimiz günlerde davalı olarak bulunduÄŸu mahkeme salonunda freni boÅŸalmış kamyon misali savurduÄŸu zırvalar, hakaretler, bühtanlar bunun en son örneÄŸidir. Karşımıza çıktığı istisnasız bütün seçimleri kaybeden bu zat, kendi partisi içerisinde de her türlü hakarete uÄŸrayan, ÅŸaibeli bir kurultayla devrilip sürgüne gönderilen bir siyasetçi eskisi. Yenilen pehlivan güreÅŸe doymazmış. Bu zat da partisini tekrar kurultaya götürmek için karanlık ittifaklar kurma ve delege avı peÅŸinde koÅŸarken gündeme gelmenin yolunu bize sataÅŸmakta, daha doÄŸrusu bizim üzerimizden prim yapmakta görüyor.
Ãœstelik bunu da 15 Temmuz ihanetinin faili FETÖ’nün eline tutuÅŸturduÄŸu malzemeler üzerinden yürütmeye kalkıyor. 17-25 Aralık emniyet-yargı giriÅŸimi karşısında milli iradeyi savunurken bu zatın nasıl koÅŸa koÅŸa FETÖ’cülere desteÄŸe gittiÄŸini dün gibi hatırlıyoruz. Daha sonra montaj olduÄŸunu bizzat kendi ağızıyla ikrar ettiÄŸi FETÖ’nün kasetlerine aylarca partisinin kürsüsünü açtığını da unutmadık. 15 Temmuz darbe gecesi de tankların arasında sıvışarak gittiÄŸi bir evde keyif kahvesini yudumlayarak FETÖ’cülerin ülkeyi iÅŸgalini tamamlamasını beklemiÅŸti. Milletimizle sırt sırta vererek darbecileri bozguna uÄŸrattığımızda zoraki olarak Ä°stanbul’daki mitinge gelmiÅŸ, ardından yeniden fabrika ayarlarına dönerek FETÖ’cülerin davulunu çalmaya devam etmiÅŸti. 14-28 Mayıs seçimleri arifesinde gittiÄŸi Amerika’da saatlerce hamburgercide ne yaptığını o gün bugündür açıklayamadı.”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Genel BaÅŸkanlık koltuÄŸunu kaybettikten sonra o da buna, ‘Bay bay’ dedi. Ãœlkeye getirmekten bahsettiÄŸi dolarları, avroları ise daha sonra Ä°stanbul’da bir ofiste deste deste kule yapılırken gördük. Yani nereden tutarsanız tutun elinizde kalan bir baÅŸarısızlık, kifayetsizlik, çapsızlık örneÄŸiyle karşı karşıyayız. Bu zatın Türkiye’yi yönetmeye talip olduÄŸu masa arkadaÅŸları, özellikle dile getirdikleri yakışıksız ithamlar, en hafif tabirle siyasi nezaketsizliktir. Bu aynı zamanda karakter bozukluÄŸunun da iÅŸaretidir. Sandıkta milletten yediÄŸi tokadın hıncı ve hırsı bu zatın gözlerini kör etmiÅŸ, akli melekelerini esir almıştır.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Siyasi rekabetin baÅŸka, “siyasette kan davası gütmenin” baÅŸka ÅŸeyler olduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, “Kaset kumpasıyla koltuÄŸa getirildiÄŸi ilk günden beri bu zat, siyaset sanatını, siyaset etiÄŸini, siyasetin teamüllerini bir türlü kavrayamadı. Bugün yaÅŸananlara baktığımızda ülkemizin 14-28 Mayıs seçimlerinde nasıl büyük bir varta atlattığını daha net görebiliyoruz. Daha önce de söyledim, milletimizin verilmiÅŸ sadakası varmış. Milletimiz, ‘Anadolu irfanı’ denilen o engin ferasetiyle başına gelebilecekleri görerek bu zata ve ‘altılı masa’ denilen derme çatma yapıya ülkeyi, devleti, evlatlarının geleceÄŸini emanet etmedi. Bunun için Allah’a ne kadar şükretsek, milletimize ne kadar teÅŸekkür etsek azdır.” diye konuÅŸtu.
ErdoÄŸan, KılıçdaroÄŸlu’nun hatasını bir türlü kabullenmediÄŸini belirterek, “Åžimdi de partisinin kendisini attığı çukurdan kurtulmak için bize sataşıyor. Kendisine diyoruz ki sana bu kapıdan ekmek yok. Git, yaptığın densizliklerin hesabını yargıya ver. Senin muhatabın biz deÄŸiliz, yargıdır. Senin bir türlü dizginlenemeyen siyasi ihtiraslarına da alet olmayız. Bunların yeni Genel BaÅŸkanlarının eskisinden geri kalır tarafı yok.” dedi.
“ANAOKULU, KREÅž AYRIMINI DAHÄ° BÄ°LMÄ°YORLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığının, belediyelere, kendi uhdesinde olan anaokulu hizmetinin, işlettikleri kreşlerde verilemeyeceğini hatırlatan bir yazı gönderdiğini anımsatarak, bu hatırlatmanın kanuni bir zorunluluktan kaynaklandığına işaret etti.
Bu ikazın yapılma mecburiyetinin gerisinde ise yine CHP’nin Anayasa Mahkemesine götürerek iptal ettirdiÄŸi bir düzenlemenin bulunduÄŸunu anlatan ErdoÄŸan, “Tıpkı öğrenci bursları meselesi gibi burada da CHP bizzat kendisinin müsebbibi olduÄŸu bir konuda yine istismar siyasetine sarılıyor. Yazının belediyelere ulaÅŸmasının ardından CHP Genel BaÅŸkanı ve kimi belediye baÅŸkanları meydanlara dökülüp abuk sabuk ifadelerle kendi akıllarınca bize meydan okuyor.” sözlerini sarf etti.
Cehaletin tek başına katlanılabilir bir eksiklik olmasına karşın, cehaletle ukalalığın bir araya geldiÄŸinde çekilmez bir hal aldığını kaydeden ErdoÄŸan, “Son hadisede CHP’nin ve kimi belediye baÅŸkanlarının sergiledikleri tablo tam olarak budur. Bir ana muhalefet lideri ve onun yerine namzet isimler düşünün ki anaokulu, kreÅŸ ayrımını dahi bilmiyorlar. Bakanlıktan gelen yazıyı okumamışlar. Ama üzerine ahkam kesmede, ‘engelleniyoruz’ naraları atmakta maÅŸallah mahirler. Hadi okudular, anladılar diyelim. Bu sefer de fıtratlarının ayrılmaz bir parçası haline gelen yalan ve iftira alışkanlığından kurtulamıyorlar.” ifadesini kullandı.
ErdoÄŸan, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk ve nizam devleti olduÄŸuna iÅŸaret ederek, “KreÅŸ, anaokulu, lise, üniversite açmanın kuralı bellidir. Her eÄŸitim kurumunun uyması ve sahip olması gereken standartlar vardır. Kimse, ‘Ben kuralları takmıyorum, kanunlara uymuyorum’ diyemez. Siyasi fırsatçılık adına ailelerin, çocukların arkasına saklanacak kadar korkaklar, kifayetsizler, tam bir çaresizlik içindeler. Aslında bunların ciddiye alınacak hiçbir yanları yok ama biz ülkemiz ve milletimiz adına üzülüyoruz.” görüşünü paylaÅŸtı.
“BODOSLAMA BÄ°R TAVIR İÇİNE GÄ°RDÄ°LER”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı teğmenler hakkında başlatılan disiplin soruşturması hakkında da şu değerlendirmelerde bulundu:
“Benim birincilere diploma vermemin deÄŸerlendirmesini yapıyorlar. Birinci olmuÅŸ, huzurumuza getirilmiÅŸ, yapmam gereken nedir? Onların diplomalarını vermektir ama bunların disiplinsizlikle ilgili herhangi bir yanlışı varsa o da yine özellikle Harp Okulları’nın Yüksek Disiplin Kurulu’nun huzurumuza getirdiÄŸi bir neticedir. Biliyorsunuz, bunlar daha birkaç ay önce sosyal medyada bize hakaret ettiÄŸi için yargılanıp cezaevine konulan birisi konusunda da utanç verici bir yaygara kopardılar. Bu küfürbazı getirip protokole oturtacak kadar ÅŸuurlarını kaybettiler. Sonra bu kiÅŸi oklarını kendilerine çevirince apar topar, ‘Bilmiyorduk, haberimiz yoktu’ yollu açıklamalarla tornistan ettiler. Millete ve milletin inanç deÄŸerlerine hakaret eden kim varsa en büyük destekçisi, hamisi, koruyucusu bilin ki CHP’dir. Disiplinsizlik suçlamasıyla disiplin kuruluna sevk edilen teÄŸmenlerle ilgili de önünü arkasını düşünmeden bodoslama bir tavır içine girdiler. Halbuki disiplin elbette her yerde lazımdır. Ama söz konusu Türk Silahlı Kuvvetleri olduÄŸunda hayati öneme sahiptir. Daha dün denecek kadar yakın bir zamanda komutanlarından deÄŸil, Pensilvanya’dan emir alan asker elbisesi giymiÅŸ militanların ülkeyi nasıl bir felaketin eÅŸiÄŸine getirdiÄŸini hep birlikte yaÅŸayıp gördük. Komutanlarının açık talimatlarına raÄŸmen disiplinsizlik yapan teÄŸmenlerin yarın neler yapabileceklerini kim bilebilir?”
“DÄ°SÄ°PLÄ°NSÄ°ZLÄ°K YAPANLARI KAHRAMANLAÅžTIRMAK NEYÄ°N NESÄ°DÄ°R?”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye’nin 1960 darbesini, 1971 muhtırasını, 1980 darbesinin zulmünü, 1997 postmodern muhtırasının ayıbını gördüğünü vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“15 Temmuz’da milletin sinesine çarpıp yenilmeselerdi, darbecilerin ülkeyi nasıl bir iç savaÅŸ iklimine sürükleyeceklerini bilmeyen var mı? Tüm bu hakikatler gün gibi ortada dururken kılıç ÅŸakırtıları arasında disiplinsizlik yapanları kahramanlaÅŸtırmak neyin nesidir? Allah aÅŸkına bu nasıl bir ÅŸuursuzluktur? CHP’nin tarihinin her döneminde olduÄŸu gibi bugün de orduya siyaset bulaÅŸtırma, orduyu kışkırtma geleneÄŸinden kurtulamadığı anlaşılıyor. Burada ÅŸunu çok net ifade etmek isterim; milletimizin göz bebeÄŸi olan ordumuzun yıpratılmasına da siyasi emeller uÄŸruna provoke edilmesine de eyvallah demeyiz. Bu ordu bir zümrenin, bir partinin deÄŸil, milletin ordusudur. Türk Silahlı Kuvvetleri, Peygamber Ocağı’dır. Milletimizin gurur kaynağıdır. Bu ordu yüzyıllardır, ‘Allah Allah’ nidalarıyla cenk meydanlarını coÅŸturan, ‘ölürsem ÅŸehit, kalırsam gazi’ ÅŸuuruyla ÅŸehadete koÅŸan serdengeçtilerin, yiÄŸitlerin, ölümü öldüren kahramanların ordusudur.”
ErdoÄŸan, Yahya Kemal Beyatlı’nın, “Åžu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi/Senin uÄŸrunda ölen ordu budur ya Rabbi/Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın/Galib et, çünkü bu son ordusudur Ä°slam’ın” dizelerini okuyarak, “Tıpkı Yahya Kemal merhumun ifadesiyle, bu ordu 3 kıta 7 iklimde Ä°slam’ın bayraktarlığını yapan ÅŸanlı bir ordudur. Kimse bu orduyu saÄŸa sola çekmesin. Yahya Kemal’in ifadesinde yer aldığı gibi ordumuzun konumunu gayet iyi biliyoruz. CHP zihniyeti onca çabasına raÄŸmen ordumuzun ruh kökünü koparmaya muvaffak olamamıştır. Allah’ın izniyle bundan sonra da muvaffak olamayacaktır.” diye konuÅŸtu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan “Kahraman ordumuz vesayet heveslilerinden ve FETÖ’cü hainlerden temizlendikçe vatan savunması görevini çok daha etkin, çok daha baÅŸarılı bir ÅŸekilde yerine getirmeye baÅŸlamıştır. Artık ülkenin içiyle uÄŸraÅŸmak yerine sınırlarımız ötesinde terör örgütlerine nefes aldırmayan bir orduya sahibiz. Kimse kusura bakmasın karası, denizi ve havasıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin gıptayla takip edilen baÅŸarılarına, bölücü terör örgütünün uzantılarıyla yan yana yürümekten gocunmayan istismarcıların gölge düşürmesine müsaade etmeyiz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Hem üç beÅŸ oy için, affınıza sığınarak söylüyorum, ‘Mustafa Kemal’in itleri’ hakaretini sineye çekeceksiniz, hem Meclis kürsüsünden bölücü örgüt yandaÅŸlarından ayar üstüne ayar yerken gıkınızı çıkarmayacaksınız hem 14-28 Mayıs seçimleri sürecinde Kandil’den, Pensilvanya’dan gelen destek beyanlarına bir çift laf etmeyeceksiniz hem de bugün karşımıza çıkıp utanmadan bize Gazi Mustafa Kemal’den, Cumhuriyet’ten, vatan, millet ve Mehmetçik sevgisinden bahsedeceksiniz. Siz gidin, önce kendi kara sicilinizle bir yüzleÅŸin. Siz gidin, bu zamana kadar karşısında dut yemiÅŸ bülbüle döndüğünüz hakaretlere niçin ses etmediÄŸinizin hesabını verin. Siz gidin, Türkiye’ye ‘iÅŸgalci’ diyenlere, Türk Silahlı Kuvvetlerine ‘kimyasal silah kullandı’ iftirası atanlara niçin destek olduÄŸunuzu açıklayın. DEM’li belediyeler arasında mekik dokurken, siz ne hakla bizi cumhuriyet üzerinden eleÅŸtiriyorsunuz. Böyle bir konuda bize laf söylemek sizin haddinize mi? Bizim de milletimizin de sizin iki yüzlü, omurgasız siyasetine karnı tok.”
“MÄ°LLETÄ°MÄ°ZÄ°N HAKLARINI SAVUNMAYI GEREKÄ°RSE CANIMIZ PAHASINA SÃœRDÃœRECEĞİZ”
“Ordumuza, baÅŸta Balkan Harbi olmak üzere yakın tarihimizde çok ağır bedeller ödeten siyaset virüsünün bulaÅŸtırılmasına izin vermeyeceÄŸiz.” diyen ErdoÄŸan, Ä°ttihatçılar ile Ä°tilafçılar arasındaki çekiÅŸme sebebiyle ülkenin tarihinin en büyük toprak kayıplarını yaÅŸadığını hatırlattı.
Siyaset virüsünün bir orduyu içten içe nasıl çökerttiÄŸini, zayıflattığını Balkan SavaÅŸlarında çok acı bir ÅŸekilde tecrübe edildiÄŸini söyleyen ErdoÄŸan, Rıza Tevfik’in “O nazlı vatan bizim, biz benimsemedik el aldı gitti” diyerek ağıt yaktığı Rumeli’nin sadece bir haftada kaybedildiÄŸini anlattı.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Cumhuriyet tarihimiz boyunca da neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan vesayet teÅŸebbüslerinde ordumuzun nasıl bir girdaba sürüklendiÄŸini, milletimizle nasıl karşı karşıya getirildiÄŸini yakinen gördük. CHP’nin sorumsuz yöneticilerinin ordumuzu nizamsızlık, intizamsızlık, disiplinsizlik tehditleriyle karşı karşıya bırakmasına göz yummayacağız. AK Parti ve Cumhur Ä°ttifakı olarak darbecilere ve ÅŸakÅŸakçılarına raÄŸmen, demokrasiyi, hukuku, adaleti, kalkınmayı, sivil siyaseti ve milletimizin haklarını savunmayı gerekirse canımız pahasına sürdüreceÄŸiz.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
“Bu süreçte ÅŸu deÄŸiÅŸmez gerçeÄŸe bir kez daha ÅŸahitlik ediyoruz” diyen ErdoÄŸan, ülkenin yaÅŸadığı her sınamanın, CHP zihniyetinin çarpık ve kirli yüzünün bir parçasını açığa çıkardığını söyledi.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan “Meclis’in ikinci büyük partisi, bir anlamda iktidarın alternatifi olan parti ve kadrolarının hali bu. Ne liyakat ne ehliyet var ne de millete ve memlekete hizmet gibi bir dert var.” ifadelerini kullandı.
“MÄ°LYONLARCA Ä°NSANI Ä°STEMEYE Ä°STEMEYE GÄ°DÄ°P CHP’YE OY VERMEK ZORUNDA BIRAKTI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Åžu haliyle CHP’ye bakıp da kendisi ve ülkesi adına umut görebilen tek bir vatandaşımız var mıdır acaba? Eskisi ve yenisiyle CHP genel baÅŸkanlarına, hırsları boylarını aÅŸan belediye baÅŸkanlarına bakıp da ülkeyi bunlardan herhangi birine emanet edebileceÄŸine inanan aklı başında tek bir kiÅŸi var mıdır acaba? CHP’ye bakıp da Türkiye’nin milli menfaatlerini dünyanın dört bir yanında hem diplomasinin inceliklerini hem siyasi ve askeri gücünü hem kiÅŸisel iliÅŸkilerini kullanarak savunabilecek bir kadro görebilen var mı acaba? Buna raÄŸmen CHP nasıl bu kadar oy alabiliyor, nasıl bu kadar belediye kazanabiliyor, nasıl bu kadar cüret sahibi olabiliyor? Açık konuÅŸmak gerekirse bunun müsebbibi AK Parti olarak biziz. Bu bir özeleÅŸtiridir, açık ve net. ‘Ä°ÄŸneyi kendine çuvaldızı baÅŸkasına batır’ demiÅŸ atalarımız. Biz de baÅŸkalarını eleÅŸtirmeden önce sorunu kendimizde arayacağız. Küresel ve bölgesel krizlerin etkisiyle yaÅŸadığımız ekonomik sıkıntılar, bizim kimi eksiklerimizle ve hatta yanlışlarımızla birleÅŸince milyonlarca insanı istemeye istemeye gidip CHP’ye oy vermek zorunda bıraktı. Belki de oy vermedi ama netice ortada.”
CHP’nin “tek parti faÅŸizminden” beri hiçbir zaman bu ülkenin milli partisi olmadığını, böyle bir derdi ve gayretinin de olmadığını dile getiren ErdoÄŸan, “Bu parti, bizi yıllarca, hiçbirinin belgesi, ispatı, temeli olmayan nice konuda yolsuzlukla, usulsüzlükle suçladı deÄŸil mi? Peki sonra ne oldu? Bizi haksızlıkla, hukuksuzlukla, adaletsizlikle suçlayanlar ellerine imkan geçtiÄŸinde bunların hepsinin de feriÅŸtahını yaptılar. Hiç şüphesiz bunların hepsinin hesabını vakti geldiÄŸinde hem millete hem yargıya verecekler. Nasıl belediye imkanlarını terör örgütünün emrine verenler birer ikiÅŸer yargının önüne çıkıyorsa, hırsızlar da belgeleri, bilgileri tekemmül ettirildiÄŸinde kendilerini yargının huzurunda bulacaklar. Hiç kimsenin millete hizmet için tahsis edilen kaynakları kendi hırsı, kendi sinsi emeli, kendi ÅŸahsi reklamı için yaÄŸmalama, har vurup harman savurma, karanlık mahfillerde dağıtma hakkı yoktur.” diye konuÅŸtu.
“NASIL BÄ°R SOYGUN DÃœZENÄ°NÄ°N Ä°ÅžLETÄ°LDİĞİNÄ° ÖNÃœMÃœZDEKÄ° DÖNEMDE HEP BÄ°RLÄ°KTE GÖRECEĞİZ”
Kendisinin de belediyecilik yaptığını, şu anda da devleti yönettiğini kaydeden Erdoğan, konserler üzerinden ortaya saçılan yolsuzlukların buz dağının sadece görünen kısmı olduğunun altını çizdi.
Suyun altında çok daha büyük hırsızlıklar, usulsüzlükler olduÄŸunu anlatan ErdoÄŸan, “Halkçı belediyecilik sloganı altında nasıl bir soygun düzeninin iÅŸletildiÄŸini önümüzdeki dönemde hep birlikte göreceÄŸiz. SSK’ya olan birikmiÅŸ borçlarını ödemekten ‘para yok’ diyerek kaçanların, yandaÅŸları zengin etmeye gelince milyarları nasıl bulduÄŸunun milletimiz gayet farkındadır.” ifadesini kullandı.
Bunun hesabını sandıkta milletin soracağını ifade eden ErdoÄŸan, “Yolsuzluk yapanlar, hukuk önünde de sonuçlarına katlanacaktır. Bizim ÅŸanla, ÅŸerefle geçen 22 yıllık kesintisiz iktidarımızda hizmette eksiÄŸimiz olabilir, eserde yanlış tercihlerimiz olabilir ama bunlar gibi beytülmali yaÄŸmalatma gibi bir sabıkamız hamd olsun yoktur.” dedi.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Seçimlere kadar milletimizin sıkıntılarını birer birer çözerek, ülkemizi güven ve istikrar rayında tutarak, Türkiye Yüzyılı hedefimizden sapmayarak, küresel ve bölgesel geliÅŸmeleri lehimize çevirerek, yeniden umutları tazeleyecek, gönülleri kazanacak ve iktidarımızı sürdüreceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.
ErdoÄŸan, partisinin 12 Ekim’de baÅŸlayan kongre maratonunun, milletin sandıkta verdiÄŸi mesajların ışığında, umutları yeniden yeÅŸertecek ÅŸekilde sorunsuz ve sıkıntısız devam ettiÄŸini belirtti.
Kongre sürecinde 815 ilçe kongresinin tamamlandığını bildiren ErdoÄŸan, ilçelerin yüzde 85’inde sürecin sona erdiÄŸini dile getirdi.
ErdoÄŸan, 52 ilde ilçe kongrelerinin tamamlandığını, il kongrelerine baÅŸlanacağını ve cumartesi günü KahramanmaraÅŸ’ta bulunacağını aktardı.
Kongre süreçlerini, partilerine, dava geleneğine uygun şekilde yürüteceklerini söyleyen Erdoğan, görevi devredenlere teşekkür ederek, yeni göreve başlayanları kutladı.
ErdoÄŸan, Türkiye’yi demokrasi ve kalkınma menzilinden çıkarma, yeniden uçurumdan aÅŸağıya atma rüyası görenlerin ilk hedefinin Cumhur Ä°ttifakı’nı bozmak olduÄŸunu vurguladı.
Milletin, 15 Temmuz 2016’da FETÖ’cü hainlere karşı verdiÄŸi destansı direniÅŸle sokaklarda, meydanlarda kurduÄŸu Cumhur Ä°ttifakı’nın badireler atlatarak bugünlere ulaÅŸtığının altını çizen ErdoÄŸan, şöyle devam etti:
“GeçtiÄŸimiz haftalarda MHP Genel BaÅŸkanı Sayın Bahçeli’nin, kendisinin ve partisinin yarım asrı aÅŸkın siyasi kariyerini ortaya koyarak yaptığı cesur çaÄŸrının Cumhur Ä°ttifakı’na ÅŸaşı bakanların iÅŸtihanı kabarttığını görüyorum. Bu içten pazarlıklı tipler, hep olduÄŸu gibi yine hüsrana uÄŸradılar. CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi’nde 14 Kasım’da yaptığımız görüşme dahil her istiÅŸaremizde Sayın Bahçeli ile sadece iç siyasete deÄŸil dış politikaya dair pek çok konuyu samimiyetle ele alıyor, fikir teatisinde bulunuyoruz. Ãœlkenin ve milletin hayrına olan her meselede Sayın Bahçeli ile tam bir mutabakat halindeyiz, uyum ve eÅŸ güdüm içinde hareket ediyoruz. Her zaman söylediÄŸim gibi, Cumhur Ä°ttifakı’mız yoluna, Necip Fazıl üstadın o veciz ifadesinde anlamını bulan ruhla, pekleÅŸerek devam ediyor.”
“MESELEYÄ° TÃœM YÖNLERÄ°YLE ELE ALIYORUZ”
MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli’nin, temsilcisi olduÄŸu misyon adına cesur ve ezberleri bozan teklif ortaya koyduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, ÅŸunları ifade etti:
“Biz de milletimizin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetme sorumluluÄŸunu verdiÄŸi CumhurbaÅŸkanı olarak bu meseleyi siyasi, sosyal, bölgesel sonuçlarıyla birlikte tüm yönleriyle ele alıyoruz. Kurumlarımız deÄŸerlendirmelerimize zemin teÅŸkil edecek çalışmaları hiçbir detayı atlamadan, ‘efradını cami aÄŸyarını mani’ bir anlayışla, devlet ciddiyeti ve büyük bir hassasiyetle yürütüyor. Bunu da kumarbazlara özgü ‘el artıyorum’ sorumsuzluÄŸuyla deÄŸil omuzlarımızda taşıdığımız yükün ağırlığının gerektirdiÄŸi titizlikle, sükunet ve soÄŸukkanlılıkla yapıyoruz.”
Milletin başına 40 yıldır musallat edilen terör belasını tüm imkanları ve araçları kullanarak bertaraf etmekte kararlı olduklarını kaydeden ErdoÄŸan, “Türkler ile Kürtler arasına örülmek istenen terör duvarını yıkıp atacağız. Evlatlarımıza, terörün olmadığı, ÅŸiddetin olmadığı, sırtını silaha ve daÄŸa yaslayan terör destekli siyasetin olmadığı bir Türkiye teslim edeceÄŸiz. Bu hedefimizde samimiyiz, kararlıyız. Hep söylediÄŸim gibi terör örgütü küresel güçlerin tetikçisi, taÅŸeronu, paralı askeri, aparatı rolünden vazgeçmediÄŸi sürece nerede olursa olsun başını ezmeyi sürdüreceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.
Erdoğan, terör örgütünün siyasi uzantısı olarak hareket eden partinin, örgütün güdümünden kurtularak Türkiye partisi olma yönünde somut ve ikna edici irade sergilemediğinde maşeri vicdanda ve hukuk önünde hesap vermeye devam edeceğine işaret etti.
Bunu seçim meydanlarında da söylediğini aktaran Erdoğan, bunun gizli, saklı bir şey olmadığını belirtti.
“YEDEĞİNE TERÖR ÖRGÃœTÃœNÃœ ALARAK HİÇ KÄ°MSE SÄ°YASETÇİLÄ°K OYNAYAMAZ”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “EÄŸer hukuk devleti ilkelerine uyarsanız biz iktidar olarak sizinle uÄŸraÅŸmayız” dediklerini anlatarak, “Ama bunlar ne yazık ki terör örgütünün mensuplarını belediyelere yerleÅŸtirme gayretinde olunca hukuk, yargı, ne yapacak sizi hesaba çekecek. MeÅŸru sınırlar içinde kalmak ÅŸartıyla ülkemizde sivil siyasetin önü ardına kadar açılmışken yedeÄŸine terör örgütünü alarak hiç kimse siyasetçilik oynayamaz.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Devlet Bahçeli’nin, Cumhur Ä°ttifakı’nın ortak siyasi vizyonunu yansıtan tarihi çaÄŸrısından sonra Kandil’den ve DEM Parti’den gelen açıklamaların, her iki yapının da aynı kafada olduÄŸuna iÅŸaret ettiÄŸini dile getiren ErdoÄŸan, “Bu kafanın mutlaka deÄŸiÅŸmesi gerekiyor.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Açık konuÅŸmak gerekirse karşımızdaki tablo çok da umutlu olmamıza izin vermiyor. Tüm bu zorluklarına raÄŸmen ülkemizin milli güvenlik ve diplomasi öncelikleri çerçevesinde sadece bugüne deÄŸil geleceÄŸe odaklanan uzun menzilli bir perspektifle neler yapılabileceÄŸini mütalaa ediyoruz. GeçmiÅŸte ne dedim? ‘Silahları gömeceksiniz, silahları gömdüğünüz anda bizim için her ÅŸey sizlerin önünü açmaktır ama siz silahları gömmez, hala her yerde bombaları patlatmaya devam edersiniz bu devletin eli de sizin omuzunuzda olacaktır. Bölgemiz kan deryasına dönmüşken devletimizin her türlü riske karşı gerekli tedbirleri alması 85 milyona ve gelecek nesillere karşı vazifesidir. Milletimiz müsterih olsun, bu tartışmaların hiçbiri de terörle mücadelemizde en küçük zafiyete yol açmayacaktır.”
Terörle mücadelenin son terörist ortadan kaldırılıncaya kadar devam edeceğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ãœlkemizin güney sınırlarını Akdeniz’den Ä°ran hududuna kadar uzanan bir güvenlik kuÅŸağıyla terör örgütlerinin tehditlerinden arındırma projemizi adım adım sonuçlandıracağız. Ä°nÅŸallah önümüzdeki yıl hem diplomatik hem askeri yöntemlerle bu konuda yeni kazanımları ülkemizin kar hanesine ekleyeceÄŸiz. Terör örgütünün son dönemde Suriye sahasında yoÄŸunlaÅŸan saldırıları kendisini bekleyen acı akıbeti görüyor olmasından kaynaklanıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, kimleri arkalarına alırlarsa alsınlar, sınırlarımızda bir terör yapısı kurulmasına izin vermeyeceÄŸiz. Bunları yaparken ülkemizi terör yanlışından kalıcı olarak kurtaracak alternatif yöntemleri gündemimizde tutmaktan da geri durmayacağız. Cumhur Ä°ttifakı olarak omuz omuza vererek terörsüz Türkiye idealini inÅŸallah gerçeÄŸe dönüştüreceÄŸiz.”